>Kendi blog’uma ilk yazim, cok heyecanli!
Oncelikle yazilariniz ve resimleriniz icin cok tesekkur ederim. Evden ve sevdiklerimden bu kadar uzakta olunca, tek basima kaldigimda bunalima girmek cok kolay. Moral bozuklugunun yaklastigini hissettigimde hemen sayfami aciyorum ve yazdiklarinizi okuyorum. Sanirim simdilik sadece 4 kez okudum 🙂
Ben de ailemizin Jakarta macerasini sizlere ve merak eden herkese buradan bildirmye devam edecegim. Iste ilk izlenimlerim:
Dun oglene dogru Jakarta’ya indim. Endonezya’lilarla yasadigim ilk iki olay ortalama vatandasin zeka seviyesi hakkinda pek ic acici olmayan sonuclara varmama sebep olabilir ama simdilik genelleme yapmak istemiyorum. Yorumsuz olaylari aktaracagim, yorum yapmayi size birakiyorum.
Havalimanindan beni guleryuzlu, cekik gozleri gulunce iyice yokolan, ufak tefek bir adamcagiz aldi. Otele geldigimizde, “bugun baska bir yere gitmeyecek misiniz?” diye sorunca ben de para bozdurabilecegim ve supermarket alisverisi yapabilecegim bir yere goturmesini istedim. Sanirim beni biraktigi yer Jakarta’nin en pahali alisveris merkezlerinden biriydi, magazalar Fendi, Prada, LV, vs tipindeydi. Beni ne sandi da buraya getirdi bilemiyorum, ustumdeki Y-3’ler zengin duruyor demek ki. Neyse, tahminimce buranin en kazik marketinde alisveris yaptim, para bozdurdum ve soforun beni bulmasi tam 45 dakika surdu. Bugun aldigim bilgilere gore olasi bir durummus ve butun alisveris merkezlerinde “car call” diye bisey varmis. Otoparkta soforu anons ettirip, nereye gelmesi gerektigini soyluyormussun. Bu zeka problemi mi, dil problemi mi bilemiyorum ama problemin farkinda olunup cozum bulunmus olmasi guzel tabii.
Ikinci olay otelde yasandi. Kaldigim otel aslinda minik bir apartman dairesi. Iki yatak odasi, acik mutfagi, salonu, iki banyosu var. Mutfaktaki ocak tuplu ve otomatik cakmak mekanizmasi yok. Becerebilirsem resimleri ekleyecegim. Marketten makarna, tavuk nugget falan almistim. Yogurtlu makarna mi aseriyorum yoksa ortaligi biraz sicak yemek kokutup da kendimi evde hissetmeye mi ihtiyacim var emin degilim ama takintili bir sekilde hemen birseyler pisirmek istiyorum. Odada kibrit bulamiyorum ve resepsiyonu arayip “ocagi yakamiyorum, yukari kibrit gonderebilir misiniz?” diyorum, karsimdaki kizcagiz “aa, hemen birini gonderiyorum” diyor. Hemen geliyor birisi cidden, genc bor cocukcagiz. Kibrit var mi, yok, getirmemis. Ocakta ne problem var deyip hemen dugmeleri karistirmaya basliyor. Bir muddet seyrediyorum, belki bir bildigi vardir diye ancak ortalik gaz kokmaya baslayinca mudahele edip kibarca gonderiyorum. Giderken “ocak bozuk sanirim, ben muhendis arkadasi gondereyim, bi de o baksin” diyor. Adam gittigi gibi hemen resepsiyona inip kibrit aliyorum ve ocak calisiyor tabii ki. Muhendis arkadasi da problem yok, ocak calisiyor deyip gonderiyorum tabii ki. Olayda benim hatam gozardi edilemez, ilk telefonda cok fazla detay veriyorum, sadece kibrit istesem hic bu kadar insan yorulmayacak.
Ozetle, cok guleryuzlu, sicak ve iyi niyetli insanlar. Kulturleriyle ve davranis sekilleriyle ilgili ogrenmem gereken cok sey var. Neyse ki ofisteki tippler bayagi zeki ve isini bilir gibi gorunuyor, umarim hepsi oyledir. Bugun ofiste ilk gunum. Ekibimin cogu burada olmadigi icin herkesle tanisamadim. Hafta sonu ofisce Bali’deydiler ya, cogu bugunu izin alip orada kalmaya devam etmis. Bu kadar masraftan sonar ofis batmazsa seneye ben de katilirim artik.
Hemen kendime arkadaslar edindim. Bu aksam neredeyse zorla Duran Duran konserine goturuyorlardi da, zor kurtuldum ellerinden. Kocam deli gibi merak eder vallahi, konsere monsere gidemem ben oyle “he” diyince. Saka bir yana, insanlar gercekten cok seker, sanirim alismak cok zor olmayacak. Icten ice kil oluyordir belki ama en azindan bugun kendimi iyi hissettirdiler bana.
Ilk iki gunden izlenimler:
– yogurt biraz eksimsi olsa da bizimkine cok yakin, kullanılabilir. sirada feta diye satilan beyaz peyniri denemek var.
– her isin basi sabir
– KISS yani Keep It Super Simple, fazla detay verince kisa devre yapabiliyorlar.
– oda servisi bulasiklari da yikiyor, tifo olmazsam bulasik sungeri almama gerek kalmadi demektir.
– korkunc dedikleri trafik urban legend olabilir, incelemeye devam etmek lazim.
bugunluk bu kadar.
herkese sevgiler,
Selen the Java Lady