>2008 bizim icin cok heyecanli, yeni baslangiclarla, kesiflerle dolu bir yil oldu. 2008’e Asya’ya tasinma karariyla girmistik. Tropik bir yerde yasamak benim cocukluk hayalimdi. Hep bir sabah uyansam da kendimi surekli sicak ve gunesli, masmavi bir deniz kenarinda bulsam diye hayal kurardim. Dalis tatillerinde kesfettigimiz Guneydogu Asya’nin ise once sualtina asik olmus, sonra da sicak insanlarina, yumusak iklimine, genel pozitif atmosferine, kulturel cesitliligine tutulmustuk. Cocuklarimiz olunca, onlari uluslararasi bir ortamda buyutmek, onlara dunyadaki farkli kulturleri tanitmak, farkli yerleri gostermek en buyuk amaclarimdan biri haline gelmisti. 2008’e Endonezya’ya tasinacagimizi bilerek, butun ailenin bulundugu kalabalik bir kutlamayla girmistik. Yeni bir baslangicin heyecani, bilinmezin endisesi, sevdiklerimizden ayrilacak olmanin buruklugu, ortak hayalimizi gerceklestirebilecek olmanin gururla karisik sevinciyle karsilamistik 2008’i.
Tasinma hazirliklari, tasinma, alisma derken 2008 goz acip kapayincaya dek gecti. Yeni bir ulkede yeni bir duzen otturtmak kolay is degil. Ozellikle de herseyin cok duzenli olmadigi, dilini konusmadigimiz, insanlarinin tamamen farkli bir yapida oldugu, islerin cok yavas yurudugu bir ulkede. Tunc’un Turkiye-Endonezya-Misir-Malezya arasinda mekik dokuyarak islerini devam ettirmesi, benim yeni ise, yeni insanlara, tamamen farkli bir calisma kulturune adapte olmaya calisip ayni zamanda eski koye yeni muhtar seklinde kendimi kabul ettirmeye calismam, bu arada ikimizin birden cocuklar icin en saglikli, en uygun duzeni otturtmaya calismamiz hepimizi zorladi. Ancak annemin de destegi ile, ortak verdigimiz karar, ortak amacimiz ugruna tum yasananlari kabullenip sirt sirta vererek kendi duzenimizi oturtmayi basardik. Endonezya’yi sevdik, insanlarini sevdik, sundugu imkanlari sevdik. Ortami ve insanlari tanidikca korkularimizi attik, yeni yerleri, yeni tatlari kesfetmeye basladik.
Endonezya’ya tasinmak, hepimiz icin inanilmaz bir tecrube. Ancak sadece ulke degistirmek, evini tasimak disinda cok daha fazla anlami var. “expat” kavrami buraya gelene dek cok fazla birsey ifade etmiyordu bizim icin ama buraya gelince “expat” olmanin belirsizligi kabullenmek, heyecana, yeniliklere acik olmak, esnek dusunmek ve davranmak oldugunu anladik. Iki senelik kontrat bittiginde ne yapariz bilmeden yasayabilmeyi, hem gelecegi planlayip hem de belirsizligi kabullenmeyi ogrendik. Jakarta’da ne kadar kaliriz, sonra nerde yasariz, Turkiye’ye ne zaman doneriz sorularinin cevaplarini hep dusunmeyi ama cevaplari ne zaman bulacagimizi hicbir zaman bilemeyecegimizi anladik. Hem sahip olduklarimizi kendimizinmis gibi benimsemeyi, hem de surekli sahip olamayacagimizi aklimizin bir kosesinde tutmayi ogrendik. Aslinda nerde yasarsaniz yasayin hayatin gercekleri bunlar. Ama kendi ulkemizdeki ve akrabalarin arasindaki, guvenli ortamin rahatligindan uzaklasinca daha bir farkina vardik bu gerceklerin.
2009’a, harika ailem icin ve yakinda ve uzaktaki tum ailemin sagligi icin, hayallerimizi gerceklestirme imkani buldugumuz icin sukrederek giriyorum. Umuyorum 2009 da ailemize yine guzellikler ve harika tecrubeler getirmeye devam eder. 2009’dan herkes icin saglik ve mutluluk diliyorum. Umuyorum bu sene daha cok kesif gezileri yapar, daha cok arkadas ediniriz ve sevdiklerimiz daha cok ziyaretimize gelir.