>Bir haftalık tatilimi genelde evde geçirince, günün farklı saatlerinde bahçede aylaklık, pardon keyif yapma fırsatı buldum. Bir gün yine havuz başında uyuklarken garip hayvan sesleriyle uyandım. Gözümü açtığımda duvarın üstünde koşturan çok uzun kuyruklu ama sincap olmayan bir hayvan gördüm. Sesler o hayvandan gelmiyordu ama, bahçede dikkatle dinleyince 3-4 çeşit kuş olduğunu farkettim. Sincap, gekko, bülbül, serçe, arı kuşu, rengarenk kocaman kelebekler ve yağmur sonrası ortaya çıkan dev salyangozlarla çoktan tanışmıştık ama sanırım henüz tanışmadığımız bir sürü yaratıkla paylaşıyoruz evimizi. Minyatür bir yağmur ormanının ortasında yaşadığımız gerçeğini işte ancak bu hafta farkedebildim.
Sanırım kuşların göç mevsimlerine göre bahçe nüfusu da değişiyor. Mesela yaklaşık üç haftadır ön bahçedeki mango ağacında olduğunu tesbit ettiğimiz sinir bozucu bir konuğumuz var. Gece 22:00 civarı ötmeye başlıyor ve sabah gün iyice ağırana kadar durmadan 3 saniyelik aralıklarla çuuuw çuu çuu çuuuu diye ötüyor. Hangi kuş olduğu hakkında farklı teoriler var. Sumi’ye sordum, Burung Sangkurilang olabilir , mango ağacında yaşayan, çok güzel, çok renkli ve büyükçe bir kuştur dedi. Bu öten dişi, kendine eş arıyor, ondan ötüyor dedi. Ama Google’da araştırınca bunun gerçek bir kuş değil, mitolojik bir öykü kahramanı olduğu sonucuna vardım. Zümrüt-ü Anka gibi bişey yani. Gece öten sinir bozucu kuşlar diye arama yapınca dünya kadar blog ve site çıktı. Meğer Avusturalya ve Güney Doğu Asya arasında göç eden ve geceleri sürekli ötüp sinir bozan bir sürü kuş varmış. Gerçekten de genelde çiftleşme mevsimlerinde eş aramak için öterlermiş. Ama sabaha kadar cik cik cik kafa ütüleyen kadını kim ister, halbuki biraz sussa, ağırbaşlı olsa bulacak hayırlı bir kısmet. Boşuna dememişler kuş beyinli diye.
Tam olarak hergece sabaha kadar dinlediğimiz o sinir ötüşü bulamadım, kuşun cinsini tespit edemedim ama kafaya taktım, yarın dürbünü alıp kuşu görmeye çalışıcacağım. Göreyim ki, gidip bulayım bir hayırlı kısmet. Tez vakitte everelim kuşumuzu ve geceleri uyku uyuyabilelim tekrar.
>Aşkım, yazdığın her kelimeyi hayranlıkla okuyorum, Okuduğum her cümleyle sana daha da hayran oluyorum,çektiğin her fotoğrafa saatlerce bakıyorum…Seni çok seviyorum,Tunç