>Bali oldukça büyük bir ada ve çok lüksünden ekonomiğine, kalabalığından sakinine pek çok farklı bölgesi var. Ada çılgın akıntıların, vahşi sörf dalgalarının bol olduğu denizlerle çevrili. Durum böyle, bizde de iki küçük çocuk olunca, kalabileceğimiz bölge Sanur’la kısıtlı oluyor. Sanur, dalgakıran görevi gören doğal bir mercan resifiyle çevrili. Kocaman, temiz, upuzun kumsalı, çocukların yarı beline kadar suda oturup oynayabileceği sakin denizi, nezih restoranları, çılgın olmayan gece hayatı ve dalış merkezleriyle çocuklu aileler ve dalıcılar için adanın en ideal bölgesi.
Sanur’da şimdiye kadar üç otelde kaldım. Ilk kaldığım otel Sanur Paradise Plaza Hotel idi.
http://www.sanurparadise.com/
Bu otellin iki tesisi var, biri denize yakın, diğeri değil. Biz denize uzak olanında kaldık ve Sanur’un restoranlar olan kısmına gitmek için bile taksiye ihtiyacımız oldu. Otelden sahile ve Sanur’un merkezine düzenli servis var. Bali’de ilk konaklamam olduğu için bahçesinden ve insanların güleryüzlülüğünden çok etkilenmiştim ama bunların Bali’de çok sık rastlanır şeyler olduğunu daha sonra öğrendim. Özetle güzel, temiz bir otel ama yeri çok avantajlı değil.
Ikinci otelim Sanur’un kalbinde yer alan Parigata oldu. http://www.parigatahotelsbali.com/
Bu otelin de yine harika bir bahçesi, güzel bir havuzu, temiz odaları ve güleryüzlü personeli var. Ancak en büyük avantajı restoran ve dükkanların tam merkezinde ve denize çok yakın olmasıydı bizim için.
Üçüncü gidişimde Bali Hyatt’ta kaldık. http://bali.resort.hyatt.com/hyatt/hotels/index.jsp
En güzeli ve ister çocuklu, ister çocuksuz her türlü tatil için ideali bu otel bence. Yer olarak Parigata’ya çok yakın, yani o da merkezde. Denize sıfır mesafede, kendi kumsalı ve kocaman iki havuzu ve bir çocuk havuzu var. Havuzlar da sahilde yani havuz kenarında yatıp denize girmek yada tam tersini yapmak için özel bir çaba harcamak gerekmiyor. Havuz bölgesi tamamen kocaman ağaçlarla kaplı yani herkese yetecek kadar gölge var ve serin. Çocukların rahatça oynayabilecekleri güvenli ve gölge alan çok geniş. Çocuk bakıcısı hizmeti de var. Otelin tesisleri aslında hiç dışarı çıkmayı gerektirmeyecek kadar güzel ve kaliteli. Ancak fiyatlar dışarıdaki restoranlara göre biraz pahalı. Spa ve spor salonu var. Spa’nın fiyatları Jakarta’ya göre çok pahalı ama Istanbul’a göre hala çok ucuz. Otelin bahçesi basbayağı bir yağmur ormanı, 4 senedir üstüste Bali’nin en iyi bahçesi ödülünü alıyormuş. Zaten bahçe turları da otelin yoga, kumda yürüyüş, bisiklet turu gibi pek çok aktivitesinden biri. Otele girer girmez boynunuza takılan çiçeklerden yapılmış kolye ve tropik karşılama kokteyliyle hemen kendinizi prenses gibi hissetmeye başlıyorsunuz. Çalışanların güleryüzü ve saygısı tüm kalışınız boyunca ‘şu karşıdaki volkanı ben yarattım’ havasında gezmenize sebep olabiliyor. Kahvaltısı harika ki, peynirin karabora olduğu Asya otelleri için önemli bir özellik. Oda servisi odayı günde iki kere temizliyor ve taze çiçeklerden yapılmış adaklar ve taze meyveler bırakıyor. Odalar çok çok yeni ve lüks değil ama gayet temiz. Çocuklarla kalındığında çok rahat edilecek, romantik bir tatil için de ideal bir otel.
Alışverişe gene sıra gelmedi ama zaten o konuda anlatacak fazla birşey yok, ancak yaşanarak görülebilir.
Dilek’e not: Denon senin beğenip de annemin sana aldırmadığı tabloyu gösterdi, kulaklarını çınlattık. Yeni madenler keşfettik. Bir tahta oyma atelyesinde iki saat geçirip, sehpaha altı alıp çıktık! Ayrıca yatak örtüsü yapanların yerini de yine bu sefer başka birşey ararken keşfettim.. Hehehe. Bu geziden aldıklarımızın resimlerini çekip buraya koyacağım en kısa zamanda.
>selencim,yazdıklarını okudukça,herseferinde,oraya gelip geri dönüyorum.Annen,resim için bir söz verdi,yerine getirmesini bekliyorum,:)kucak dolusu sevgiler canım.