>Endonezya’daki yasama bayagi alistim ama hala alisamadigim birsey var ki, o da gun icinde, olmamasi gereken yerlerde ciplak ayaklar gormek. Tamam, anliyorum, hava sicak, yagmur yagdi mi cok yagiyor, ayakkabi dayanmiyor, o yuzden insanlar sokaklarda parmak arasi plastik terliklerle ve sandaletlerle geziyor. Ok, buna itirazim yok. Ayaklar yerde oldugu surece sorun degil zaten. Benim alisamadigim, ayaklari olmamalari gereken yerlerde gormek.
Ornegin gayet hos bir mekanda otururken yan masadaki kadinin yada adamin tek ayagindaki ayakkabiyi cikarip, dizden bukup diger bacagin altina almak suretiyle oturmasi (bakiniz sekil 1), ve bir eliyle kahvesini yudumlarken, diger eliyle ciplak ayaginin basparmagiyla oynamasi. Ornegin, bir is toplantisinda, masanin ustundeki goruntu gayet ciddi ve profesyonelken, yanimdaki sandelyede, az once tarif ettigim pozisyonda oturan birinin ayak tabanini masanin altindan goruyor olmak. Ornegin, bizim butun guvenliklerin, soforlerin falan sandalyeye yine tek ayak ciplak ve sandelyede, bir el ayakta oturuyor olmalari. Ornegin, trafikte yanimda duran arabanin camina dayanmis, yada camdan disari sarkmis ciplak ayak.
Ayaklarin ulkesi burasi, hepsi ozgur, hepsi mutlu. Daracik, rahatsiz ayakkabilara mahkum degil hicbiri. Rahat edemedin mi, cikar at ayakkabiyi. Ofiste ciplak yurusem, kimse n’oluyor demez, zaten gun icinde gorulebilen, normal bir davranis onlar icin.
sekil 1