>Salata karmasasi

>Bizim mutfagimiz bence dunyanin en guzel, en zengin mutfaklarindan biri. Cok genis bir kulturel, tarihi ve cografi alt yapisi var. Hersey bir yana, her yemegimiz oyle lezzetli ki, mutfagimizi ovmek icin fazla bahane ve beylik laflar aramaya hic gerek yok.Lezzetin ve cesitliligin disinda bizde bazi mutfaklarda hic olmayan bir sey var ki o da sabah kahvaltisinin icerik olarak diger ogunlerden ayri olmasi. Ozellikle Asya’da kahvaltinin diger ogunlerden bir farki yok, istisnasiz, yapilan herhangi bir yemek sabah, oglen yada aksam yenilebiliyor. Ben ise sabah kalkip, yogurtlu biber dolmasiyla yada zeytinyagli enginarla kahvalti etmeyi dusunemiyorum bile. Kahvalti, baska bir ogunun yerini zaman zaman alabilir ve bu cok mutluluk veren, insanin icini hafifleten bir degisikliktir Turk ailesinde, ancak oglen yada aksam yemeginin kahvaltinin yerini almasi kabul edilemez, akla bile gelmez. Sahsen benim bu konuda en radikal hareketim kahvaltida cilbir yemek olmustur ki, bence o bile bir ogle yada aksam yemegi olmalidir aslinda. Yine de gec kalkilmis, kahvaltinin ogle yemegi saatine sarkmis oldugu bir Pazar sabahinda hosgorulebilir ve hatta bu bir yaz sabahiysa gayet ferahlatici olabilir. Sabah kahvaltisinin vazgecilmezi sogus domates ve salataliktir benim icin. Vaktim ve imkanim varsa bu sogus salata taze nane, biber, zeytinyagi ve kekikle zenginlestirilebilir. Vakit yoksa, ofise kostururken bir domates, bir salatalik alsam peynirimin, zeytinimin yanina o da yeter de artar.

Mutfagimizin en sevdigim kisimlarindan biri de zeytinyagli, soguk yenilen yemeklerimiz. Bu da sanirim Akdeniz ulkeleri disinda pek bilinmeyen bir olgu. Meze, tapas yada sadece zeytinyagli yemek. Rakiyla, sarapla, yogurtla, yada sadece bir bardak su ve tazecik ekmekle yenilen, genelde limonlu, insanin icini ferahlatan soguk yemeklerimiz. Iste bunlara bayiliyorum ben. Genelde hep dolabimda bir cesit zeytinyagli oluyor. Ancak dedim ya, Akdenizliler disinda pek bilen yok, hele Asya’da hic bilen yok, bu kavrami bir turlu anlayamiyor buradakiler. Onlara gore soguk yenen ve sebzelerden yapilan seyler ancak salata olabilir. Sabah yedigim sogus domates de salata, aksam yapilan bol soganli coban salatasi da salata, zeytinyagli barbunya da salata.

Hafta ici gec kalip trafige takilmamak icin evden erkenden cikip kahvaltimi ofiste yapmak gibi bir aliskanligim var senelerdir surup gelen. Ancak yukarida anlattigim sebepten dolayi, evin disinda, ofis cevresinde kahvalti seceneklerim burada cok sinirli. Yolumun ustunden alabilecegim citir simitler, deli gibi yagli ama harika lezzetli sokak pogacalari yok. Bu yuzden her sabah kahvaltimi evden goturmek durumundayim. Kirmizi potukareli bir beslenme cantam var ve her sabah bununla domatesimi, salataligimi, peynirimi, zeytinimi yanimda tasirim. Evimizde calisan bayan beni bir sure izledikten sonra, bir sabah kahvalti cantami benim icin hazirlayarak supriz yaptiginda oyle sevinmistim ki, gozlerim dolmus, kadina sarilip opesim gelmisti. Cok uzun bir sure menu degismedi. Ta ki bir sabah ise gelip, cantadan peynir ve zeytinin yaninda aksamdan kalan bol sarmisakli cacik cikana kadar. Bundan sonra evden cikmadan cantadakileri kontrol etmeye basladim. Bir sabah kucuk plastik kutulardan birinden zeytinyagli barbunya cikti. Ben saskin saskin bakarken, beni izleyen bayan “Salad Miss” dedi. Gulumsedim, tesekkur ettim. Dolaptan bir domates, biraz da yogurt alip barbunyayi oglen yedim. Ancak bayanin kafasi iyice karismisti sanirim. Baska bir sabah da aksamdan kalan coban salatasini buldum cantada. Her sabah beni bekleyen suprizi merakla aciyorum artik.

Tabii diyebilirsiniz ki, e bir zahmet anlatsana kadina neyin ne oldugunu. Simdi ben iki kelimelik Endonezya’camla nasil anlatayim zeytinyaglilarin ve salatalarin Turk mutfagindaki yerini? Aslinda kadin haksiz da sayilmaz ki, kafasini karistiracak sebep cok. Beyaz peynirin kullanimi mesela. Kahvaltinin olmazsa olmazi, patlican kizartmasinin uyumlu arkadasi, omletin ve boregin en onemli ogesi, raki sofrasinin vazgecilmezi, recelin de, salatanin da, makarnanin da, karpuzun da yaninda beni kendimden gecirebilmesi. Kadin hangi kategoriye soksun simdi bunu? Zeytin de, salamura kulturu tursuyla sinirli mutfaklar icin buyuk bir muamma mesela. Zeytini tursu olarak nitelendirip, sabah kahvaltisinda neden zeytin yiyip de, lahana tursunu asla kabul edemedigimizi anlamak cok guc buralilar icin. Amaan, zaten birisinin benim icin kahvalti hazirliyor olmasi bile cok buyuk lutuf, daha ne isteyeyim, otesi simariklik. Tesekkur edip, sukredip aliyorum beslenme cantami. Ne cikarsa bahtima.

3 thoughts on “>Salata karmasasi

  1. >şimdi sen böyle anlattın ya İstanbul'a geldiğinde en doğal en tazesinden ve bol bol peynirlisinden bir kahvaltı hazırlayasım geldi sana 🙂

  2. >Yazıyı okuyunca direk çılbır'da takılı kaldım ve bu akşam hemen çılbır yaptım :-)Bu arada, ben sizin bu blogdan önce de okuyucunuzdum, Sualtı görüntüleme teknikleri kitabınızı çıkar çıkmaz alıp okuyanlardanım.

  3. >Gokce'cim, durumum oyle cok acikli degil aslinda ama senin kahvaltina hayir diyemem. Istanbul'a gelirsem kahvaltiya sendeyim 🙂 Cigdem, Tunc dun Turkiye'den bir bavul dolusu peynir ve sucukla geldi. Bu sabah bizde sucuklu yumurta vardi.. oooof of 🙂 Bu arada cok sasirdim! Tunc'un ogrencileri disinda bu kitaptan haberi olan birine rastlamak ne guzel surpriz. O kitap cok cag disi kaldi tabii su anda ama, dijital ve HD formatlar uzerinde duran, daha genis kapsamli bir tane daha yazmak aklimizda hep.

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s