>Cennete ilk adım

>

Sorong’dan bindiğimiz tekne, çekilen sular yüzünden binbir güçlükle çıkabildiği denizde yaklaşık iki saat süren bir yolculuktan sonra bizi Kri Eco Resort’a getirdi. Teknenin minicik pencerelerinden, ıslanmayı göze alarak, bir an önce görmek için sabırsızlandığımız doğayı dikizleme çabalarımız üstümüzü başımızı ıslatan dalgalar ve tekne sarsıntıları yüzünden pek başarılı olamadı. İki gündür yolda olan Türkiye’den gelen arkadaşlar için yolculuğun bu son kısmı bitmek bilmedi. Havasız minicik tekne durduğunda herkes derin bir oh çekerek iskeleye çıktı.

Yine önce bir bavul derdine düşüldü. Bu dalgıç milletinin bagaj derdi bitmez, ayrı bir yazı konusu olur ya herkes dalış malzemesinin, fotoğraf ekipmanlarının tamamlandığını gördükten sonra rahat bir nefes alıp etrafına bakabildi ancak. Gökyüzüne uzanan kocaman ağaçlardan denize akan gözalıcı yeşil ve daha önce hiç duymadığımız kuş ötüşleri hepimizi büyüledi bir anda. Ağaçtan ağaca uçuşan kırmızı papağanlar, bizi karşılarcasına göğü renklendiren gökkuşağı da gördüklerimizin rüya olduğunu onaylıyordu sanki. O anda ormandan bir ünikorn çıksa ve gelip önüme konsa şaşırmazdım. Geride bıraktığım beton yığınından sonra burası sihirli bir dünyaydı. Herşey olabilirdi, çok güzel şeyler görecek, harika şeyler yaşayacaktık, her halinden belliydi, bu çok özel bir tatil olacaktı.

Kalacağımız tesis, iskeleler üzerine kurulmuş Papua tarzı klubelerden oluşuyordu. İskeleler ve klubelerin dışındaki bütün zemin orjinal haliyle yani bembeyaz, incecik mercan kumu olarak bırakılmış, etraf yıllar içinde denizden çıkan, karaya vuran balina kemikleri, dev istridye kabukları ve irili ufaklı bir çok enfes deniz kabuğuyla süslenmişti. Ayaklarımız sürekli ıslak ve kumlu olacaktı bir hafta boyunca. O muhteşem deniz suyu ve kumu bir yıl, hatta belki bir ömür boyu biriktirdiğimiz negatif elektriği alacak ve bizi yenileyecekti.

Odaların içinin fotoğrafını çekmediğim için çok pişmanım. Odada modern dünyaya ait yegane eşyalar bir adet elektrikli fan ve bir adet ampuldu. Bütün mekan bambu ve tahtadan, sarmaşıkları ip, palmiye ve muz yapraklarını çatı kaplaması şeklinde kullanarak yapılmıştı. Metal çivi sadece yer zemininde kullanılmıştı, onun dışındaki bütün mesnetler, bağlantılar doğal yöntemlerle yapılmıştı. Oda çok büyük değildi, cibinlikle sivrisineklerden korunan bir yatak, iki küçük masa ve tahta askılardan ibaretti. Okyanusa bakan taraftaki hamak, benim öğle yemeği sonrası, üçüncü dalış öncesi uyuklama mekanm olacaktı. Odalarımıza yerleşmemiz çok uzun süremedi. Bir hafta boyunca hiç kullanmayacağımız ayakkabılarımızı ve pantalonlarımızı bir köşeye atıp, terlikleri ve şortları çekip gün batımını izlemeye iskeleye koşturduk. Muhteşem gün batımının ve içinde bulunduğumuz güzelliğin sarhoşluğu içinde ertesi gün başlayacak dalışarın hayallerine daldık grupça.

Duzeltme: Sevgili Aziz’in cektigi oda fotograflariyla bu eksigi kapatiyorum. Iste odanin ici:

9 thoughts on “>Cennete ilk adım

  1. >içim gittiiii..fotoğraflara bakmaya yazınızı okumaya doyamadım.ve dalış serüvenlerini sabırsızlıkla bekliyorumm..sevgiler..

  2. >Selamlar Shanghai rehberi 🙂 Bali'de iyi eglenceler, donuste gorusmek uzere. Elif, cok tesekkur ederim. Cok uzattim farkindayim ama detaylari atlamaya gonlum el vermiyor. Neyse ki dalis kismina gelebildik sonunda 🙂

  3. >Fotoğrafları ve yazını okumaya bende doyamadım..Sana yorum yazamasam da, her gün sayfanı tıklayıp bakıyorum..))Paylaşımın yakın bir dostumuzun çok işine yaradı..Gönülden teşekkürler sevgili Selen..Sevgiler..

  4. >bir derin nefes alarak başliyorum okumaya. kendi kendimi dürtüyorum nefes tutmak yasak diye :)unikorn da çıkıp gelseydi elbet senin yanında duracaktı…

  5. >Gül Hanım, hem yorumunuza hem de paylaşımın işe yaramasına çok sevindim. Sevgiler. Nalan, bırak çocuğum nefesini bakiim. Neydi ilk kural? :)Gülşah, hemen efendim, buyrun. Devamı haftaya 🙂

  6. >Selen selam;Yazı dizini soluksuz okuyor tüm bunlara şahit olmuş birisi olarak da her yazında ne kadar şanslı olduğumuzu bir kez daha düşünüyorum.Bu arada oda resimlerini ben çekmiştim , hemen gönderiyorum bu güzel yazı dizisinin hiç bir şeyi eksik kalmamalı..Sevgiler ve selamlar.Aziz Başkaya.

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s