Ross-Kubler Egrisinde Mantinin Yeri

Manti ozlemini yurt disinda yasayanlardan iyi bilen yoktur sanirim. Insan her yemegi ozleyebilir, bundan dogal birsey olamaz ama bir saat icinde ve yemegi kendin yapmadan ozlemi giderebilme kismidir zor olan. Bu zorluk baslarda katlanilmaz gelse de, kesfedilmemis yetenekleri su yuzune cikarmakta birebirdir. Mutfagin yanindan yamacindan gecmeyi tercih etmeyen pek cok kisinin, nasil da birer mutfak ustasina donustugunu pek cok kez gozlerimle gordum. Benim de mutfakta birseyler yaratmanin keyfini kesfetmem ancak yurtdisina ciktiktan sonra oldu.
 
Isvicreli psikiyatrist, Elisabeth Ross-Kubler, 1960’li yillarda insanlarin buyuk kayiplar uzerine yasadiklari ruh hallerini incelemis ve sirasiyla icinden gecilen durumlari Ross-Kubler egirisi denilen bir diyagramda ozetlemis. Calismanin cikis noktasi cok buyuk acilar yasayan insanlarin duygulari olsa da, herhangi bir degisiklik karsisinda da uc asagi bes yukari herkesin ayni yoldan gectigi gozlemlenmis ve zamanla daha da gelistirilmis. Bu egri gozumun onunden hic gitmez benim. Yasadigim yada sahit oldugum her olayda benim yada karsimdaki kisilerin bu egride yol aldigini bilirim. Bazi adimlari atlansa da, icinden gecilen durum kabaca her zaman budur. Hayat surekli degisimden ibaret oldugu icin bu semayi cok severim ben.

Manti yapmayi bir kez denemistim. Zor degil de yorucu gelmisti. Degisik araclar kullanmistim kapatmak icin, ravioli kalipi, manti kalibi gibi ama hic birini de cok kullanisli bulmamis, sonunda bilege kuvvet bitirmistim basladigim isi. Manti konusu da rafa kalkmisti. Sadece buradaki arkadaslarla bir araya geldigimizde dilimize duser olmustu son zamanlarda. Bir gun hep birlikte manti yapalim, sohbet edip cay icerken acar acar kapatiriz, bitiverir diye. Ara ara Lara manti diye tutturdugunda kalkip yapmak icin icim icimi yese de, tembellik galip gelmisti hep. Ta ki bir gun Tunc gun icinde elcilige ziyarete gittigini ve ogle yemeginde manti yedigini soyleyene kadar. “Ben de yapar cocuklarima yediririm” diye dellenmem o zaman oldu iste.

Yaklasik bir senedir kullanilmadan, hatta kutusundan cikmadan duran makarna makinasinda hamuru acip, cabucacik kesip, evdeki yardimci kadina kapattirma fikri uzun zamandir kafamdaydi. Derken yemek bloglarindan birinde makarna makinesinde acilmis manti tarifi gorunce iyice kafaya taktim. Plan kafamda butun detaylariyla tamamdi. Ben zihinsel olarak olaya hazirdim. Cumartesi gunu hicbir plan yoktu, bu is icin bicilmis kaftandi. Once hamuru yogurdum. Tarifte sert bir hamur olmasi gerektigi yaziyordu, yogurabildigim kadar sert yaptim. Bir sure sonra el, bilek, kol bolgesinde zorlanma yasamaya baslayinca, koylu teyzelerin tekniklerini dusunmeye basladim. Gozumun onune yere serili buyukce bir sofra bezi, bu bezin ustunde alcacik bir tabureye ilismis al yanakli bir teyze ve yere koydugu legeni cevire cevire, vucudunun butun agirligiyla hamur yogurmasi geldi. Hemen ayni duzenegi kurdum ve yogurmaya basladim. Hamur yogurmak ne guzeldi, arada aska gelip hamuru sertce legene atiyordum, gluten denen meretin aciga cikmasi gerekiyordu ya. Hamurdan yillarin bilgeligi akiyordu vucuduma, ellerim beynimden bagimsiz hareket ediyordu hamuru yogururken. Hersey kontrol altindaydi, hayat cok guzeldi.

Ben hamuru yogururken Narsih icini hazirlamisti bile. Makarna makinesini cikarip kurdum. Hersey hala ne guzeldi, hamuru bekletmeye ne gerek vardi canim. O kadar yogurmustum ya, gluten falan tamamdi, tamam olmaliydi. En acik ayardan baslayalim bakalim dedim, hamuru koydum. Ama hamur makineden dumduz bir sekilde cikmiyordu, yamuk yumuk birsey cikiyordu.

INKAR: Hmm, duzelirdi canim, makineyi biraz daha unlamaliydim.

OFKE: Unladim, hicbirsey degismedi, hamuru bekletmedigim icin bir turlu acilmiyordu, nasil boyle bir hata yapabilirdim? Ben kimdim ki makarna makinesinde manti yapacaktim? Demek ki ben makarna da yapamayacaktim bu makineyle, kim aldirmisti bakayim bunu bana?

PAZARLIK: Belki biraz daha un katip yogurursam hamur kendine gelirdi. Ama zaten oyle sert bir hamurdu ki, daha fazla un katamadim, yoguramadim bile.

DEPRESYON: Hersey berbat olmustu. Elimde kullanilmaz bir hamur, agriyan kollar ve aksama manti yemeyi bekleyen uc kisi vardi…

DENEME: Acaba oklavayla acabilir miydim? Oluyordu galiba, biraz bilek gucu gerektiriyordu ama oklavaya direnemiyordu su lanel hamur.
 
KABUL: Is basa dusmustu ne yapalim. Bilege kuvvet acacaktim artik.
 
Iki saat suren bir bogusmanin, iki gun agriyan avuc iclerinin ardindan iki tencere mantiyi iki gun icinde tukettik. Bundan boyle yemek bloglarina girip manti aciveren kisileri okumak, makarna makinesiyle manti yapiveren arkadaslarin gazina gelmek, benden manti talep etmek, elcilige gidip yediklerini evde ballandira ballandira anlatmak ikinci bir emre kadar yasaklanmistir. Ilgili mercilere onemle duyrulur.

3 thoughts on “Ross-Kubler Egrisinde Mantinin Yeri

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s