Senelerdir beraber dalışa gittiğimiz bir Yunanlı arkadaşımız var. Türkiye’ye her gelişinde eli kolu çikolatalarla, domuz pastırmalarıyla ve salamlarıyla dolu olur neşeli, canayakın, dünya tatlısı bir insandır. İpsala’ya yakın bir kasabada annesiyle birlikte oturur ve bir kafe işletir.
Endonezya’ya taşındığımızdan beri görüşememiştik. Şimdi bizde, gene bavulunu hediyelerle ve dalış malzemeleriyle doldurmuş gelmiş. Sohbet ederken Yunanistan’da bizim Türk dizilerinin çok meşhur olduğundan bahsetmeye başladı. Binbir Gece, Ezel ve bir tane daha ama hatırlamıyorum şimdi. Meğer bunlar bizim çocukluğumuzun Brezilya dizileri gibi olmuş. Heryeri kasıp kavuruyormuş da haberimiz yokmuş. Arabeskleşme ekonominin gidişatıyla mı ilgili acaba? 20 sene sonra Yunanistan’da yaşayan bir grup insan bir anda durup dururken, benim şu anda Luis Alberto Salvatierra ismini hatırladığım gibi, Kenan İmirzalıogğlu adını anımsayıp gülümseyecekler.
Neyse, arkadaşa Türk televizyonlarını seyredemediğimizi söyledik, ‘e internetten de mi izlemiyorsunuz?’ diyerek sitem etti. Derken Ezel’in DVD’lerini yanında getirdiğini, akşam beraber seyredebileceğimizi söyledi. Akşam yemekten sonra baktım, çıkarmış DVD’yi getirmiş. Gözlerini koca koca açıp bak Kenan falan diye oyuncuların adlarını sayıyor. Tunç ‘gel dışarı çıkalım, birşeyler içeriz’ dedi, ama o evde oturup dizi seyretmeyi tercih etti.
Şimdi Yunanca alt yazılı olarak Ezel dizisi seyrediyoruz hep beraber. Bakti ki bizim hiçbirşeyden haberimiz yok, fazla ilgi de yok, diziyi övmeye başladı. Hiç sigara içme sahnesi yokmuş, mafya hikayesi olmasına rağmen arabaya bindiklerinde hep emniyet kemerlerini bağlıyorlarmış, senaryo çok iyiymiş, müzikleri de çok güzelmiş. Ben tam bu arada ‘Ezel kız mı erkek mi’ diye sorarak bütün büyüyü bozdum ama sonra seyredermiş gibi yaparak durumu kurtardığımı ümid ediyorum. Fazla dayanamadım gerçi, bilgisayarımı alıp bu hikayeyi yazmaya başladım.
Kopya DVD cenneti Ratu Plaza’da Mahzun Kırmızıgül’ün suratını görünce yaşadığım şaşkınlıktan sonra, Avrupa’yı kasıp kavuran Türk dizisi furyası haberi beni bir daha benden aldı. Yürü be Yeşilçam, kim tutar seni.