issiz bir adada cocuklarla tatil

Issiz ada dedigime bakmayin, o kadar da issiz degil. Benzin oldugu surece dis dunya ile iliskimiz var. Jenerator calistigi surece internetimiz, tekneler gidebildigi kadar ulasimimiz var. Zaten yan koye yuruyerek gecebiliyoruz. Ama modern dunyanin nimetleri yok. Televizyon yok, alisveris merkezleri, sinemalar, oyuncaklar yok. Peki boyle bir yerde iki cocukla uc hafta boyunca ne yaptim? Biraz on hazirlikla inanilmaz keyifli, kesif dolu gunler gecirdik. Zaten ilk iki hafta dort cocuktular. Baran Abi’leri ve Alisha vardi.

Uzunca bir vakit gecirecegimiz icin, daha gitmeden kara kara dusunmeye baslamistim onlari nasil mesgul edebilecegimi. Ikisi icin de, kendi seviyelerinde matematik ve yazma alistirmalari basmistim. Raja Ampat’ta gel git cok yogun yasaniyor ve gozlenebiliyor. O yuzden gitmeden once basitce gunes sistemi, ay ve ayin cekim gucunun denizleri nasil etkiledigine dair egitici videolar seyrettik, konustuk, hatta dans ederek kim kimin etrafinda donuyor diye temsili canlandirdik. Ayin hallerini not edebilmeleri icin bos kagitlar bastim gitmeden once. Tropik kus ve bitki kitaplarimizi da bavula koymayi unutmadim. Kus gozlemi icin onlarin rahat kullanabilecegi kucuk bir durbun ve gece yuruyusleri icin kafaya takilabilen fenerler aldik. Mayolar, deniz gozlukleri ve paletleri de alinca hazirliklarimiz tamamlanmis oldu.

Adaya ilk varisimiz ogleden sonrayi bulmustu. Cocuklar uzun zamandir ballandir ballandira anlattigimiz dogayi kesfetmek icin sabirsizlaniyorlardi. Biraz sakinlesmeleri icin Tunc, yemek sonrasi onlari macera yuruyusune cikarma sozu verdi. Bu vaatle yemekler hapur hupur yendi. Yemek sonrasi kafa fenerlerini dagittik ve ormanin kenarinda yuruyuse ciktik. Buyuk, kucuk buldugu her canliyi yepyeni bir kesifmis gibi anlatti cocuklara Tunc. Minik bir yengeci dakikalarca inceleyip, pesinden kosturdular. Agaclari, orkideleri, kertenkeleleri incelediler. Karanlikta yagmur ormaninda dolasan Jones ve Lara Croft’tu onlar.

Daha sonraki gunler bu macera yuruyusleri geleneksellesti. Cocuklar her sabah Tunc’a “Bugunku maceramiz ne?” diye sorar oldular. Orman yuruyuslerine alternatif olarak gece karanliginda parildayan planktonlari gozleme isini ekledik macera listemize. Iskelenin en alcak yeri, sular yukseldiginde bilek hizasina kadar su altinda kaliyor. Gece zifiri karanlikta burada ayakta durup sulari elleriyle hareket ettirdiklerinde plantonlarin piril piril parladigini gorduler. Gecenin gec bir saati suyla oynamak da ayri bir zevk tabii.

Ikinci haftanin basinda, guneslenme guvertesine uc tane hamak kurduk. Dort cocuk ve uc hamak once biraz anlasmazliga, sonra bol kahkahali oyunlara sebep oldu. Ara ara ilgi odaklarina gore gruplasmalar olsa da, genel olarak iletisimleri gayet saglikliydi.

Gunduzleri mumkun oldugunca tekne gezilerine goturmeye calistik. Ancak islerimiz ve hava musait olmadiginda iskeleden yuzduk. Yuzme saatlerini hava ve akinti durumuna gore ayarlamamiz gerektigi icin basit hava tahmini konusunda bayagi bir tecrube kazandilar. Gel ve git arasinda akintilarin yogun oldugunu, en alcak ve en yuksek zamanlarin yuzmek icin ideal oldugunu ogrendiler. I-phone’un gel-git aplikasyonunu kullanarak yuzme saatlerimizi planladik. Ayrica bu tur acik denizlerde uyulmasi gereken basit guvenlik kurallarini ve dalis (yada yuzme) planlamayi da ogrenmis oldular. Akinti ipinin onemi, yuzmeye akintiya karsi baslayip, akintiya kendini birakarak geri donmeyi yasarayak ogrendiler.

Iskelenin alti ve cevresi cok canli. Raja Ampat sulari zaten dunyanin en zengin denizleri. O yuzden cok ama cok fazla deniz canlisi gorduler. Baliklarin isimleri ve yavas yavas ailelerine giris yaptik. Tas baligi, iskorpit ve aslan baliginin ayni aileden olduklarini, Marron Clownfish’in diger anemon baliklarindan farkli bir aileden oldugunu ogrendiler. Mercanlarin yumusak ve sert olanlarini bakarak ayirdetmeyi ve en onemlisi, hicbir mercanin ellenmemesi gerektigini ogrendiler. Kaplumbaga, ahtapot, muren, papagan baligi gibi buyuk canlilari gormek onlari cok heyecanlandirdi.

Yuzmedikleri zamanlarda vakitlerinin cogunu yengec ve bocek pesinde gecirdiler. Ozellikle Arda, yengecleri ve bocekleri eline almaya bayiliyor. Onlara zarar vermeden, konusa konusa elinde gezdirdi herbirini. Minicik bebek yengecler, kabugu dar gelip daha buyuk kabuk bulmak uzere ciplak bir sekilde yola cikmis yengecler, dunyanin en guzel evine sahip cici bici yengecler buldular. Arda’nin cekirge ilgisi iyice tavan yapti, ormana dalip dalip cekirge bulmaya calisti. Ilk hafta agaclardan sarkan tirtillar ve kozalar, son hafta kelebege donustu. Rengarenk, koskocaman kelebekleri gozlediler, ellerine cicek alip cicek taklidi yapip, kelebeklerin ustlerine konmasini saglamaya calistilar.IMG_4524

Kus gozlemi yeteri kadar yapamadik diye dusunurken, arka taraftaki agaclardan birine kirmizi yanakli, dev bir kara papagan dadandi. Onlarin elinde durbun, bizde fotograf makinasi, bu kusun pesinde kostururken, kus gozleminin tadini da aldilar. Sabahlari ucusan papagan surulerini, kahkaha atan bet sesli kargayi, kartallari gormeye basladirlar. Baykusun sesini duydular. Aksam balkonda unuttugumuz muzlari yiyen yarasayi gormeye calistilar. Gece kuslarindan konustuk, neden kocaman gozlu olduklarindan, neler yediklerinden bahsettik.

Bulutsuz gecelerde gokyuzunu seyrettik. Samanyolu’nu bembeyaz bir serit gibi gorduk. Tunc onlara Guney yarimkure’de yildizlarin nasil Kuzey’den farkli gorundugunu ve bulundugumuz yerden galaksinin merkezine baktigimizi anlatti.

Ruzgar Guney’den esip, bize serin hava ve yagmur getirdiginde cocuklar yine herseyin en cok tadini cikaranlar oldular. Semsiye ve yagmurluklari kapip yagmur altinda dolasmaya bayildilar. Ozetle, her anin doya doya tadini cikardilar. Hem eglensinler, hem dogayi sevsinler hem de birseyler ogrensiler istiyordum. Hepsi de gerceklesti.arda in rain
Tatilin en caprici anisi ise benim icin bambaska bir seydi. Iscilerden biri bir gun bir cuscus yavrusu yakalayip bize getirdi. Cocuklar once cok heyecanlandilar. Ancak adamin hayvani bir kutuya koydugunu gorunce bakislari degisti. Adam hayvani evcillestirip otelin maskotu yapmak istiyormus meger. Lara’nin koca gozlerinde yaslar parlamaya basladi. “Ama Papua Explorers hayvanlari tutsak yapmaz, hayvanlari kurtarir, yardim eder. Bizim bu hayvani serbest birakmamiz gerekir” diye karsi cikti duruma. Adama derdimizi anlatamadik. Baktim cok uzuluyorlar, “uzulmeyin, gerekirse gece herkes uyurken gizlice serbest birakiriz” dedim. Bu sefer Arda ve Baran karsi cikti bu fikre. “Adam uzulebilir yada kizabilir” dediler. Sonunda Tunc hayvani serbest biraktirdi da, cocuklar rahatladi. Onlarin duyarliliklari, boyle bir bilinc seviyesine ulasmis olmalarini gormek beni cok etkiledi.

Ruya gibi gecti gitti zaman. Daha anlatacak cok hikaye var, yavas yavas, zaman buldukca yazacagim.

1 thought on “issiz bir adada cocuklarla tatil

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Twitter picture

You are commenting using your Twitter account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s