Ailece Haziran sonunda Turkiye’ye tasinmayi planliyorduk ve buradaki mobilyalari Mayis sonu gibi satip, verip, bavullarimizi alip gideriz diye dusunuyorduk. Haziran’a kadar burada kalmamizin tek sebebi, cocuklarin arkadaslariyla biraz daha vakit gecirmesi, birkac ay daha okullarina gitmeleriydi. Okullar kapanmadigi icin, biz de durumun aciliyetini anlayamadik. Cocuklari okuldan ve arkadaslarindan mahrum etmeyelim dedik, biraz genis ve yavas davrandik.
Baska ulkeler karantina uygulamasina baslayinca biz de ucak biletlerine bakmaya basladik, ve gunden gune ucuslarin iptaline sahit olduk. 2-3 gun icinde hic ucus kalmadi. Avusturalya sinirlarini vatandas ve kalici vize sahipleri disinda herkese kapatti. Ve biz burada mahsur kaldik… Iki haftadir burada da sokaga cikmak alisveris ve egzersiz disinda yasak. Insanlara 1,5m’den yakina yaklasmak yasak. Ayni aileden degilsen birlikte disarida olman yasak, aranizda 2m olsa bile. Market raflarinda tuvalet kagidi hala yok.
Basta biraz sabrederiz, gecer gibi hissediyorduk. Cocuklar gunduz online okul yapiyorlardi, gunler bir nevi daha duzenliydi. Simdi okul tatilde, oglan gunun cogunu arkadaslariyla online oyun oynayarak geciriyor. Kiz da surekli telefon basinda. Havanin guzel oldugu gunler yuruyus, basket maci, alisveris gibi bahaneler bulup mutlaka evden cikmaya calisiyoruz. Zaten Avusturalya’da cok az hasta ve olum var, o yuzden aslinda hayat tam olarak hic durmadi ama herkesi eve tikmaya calisiyorlar medyadan pompalanan haberlerle. Sadece sosyal mesafe uyarilari var her yerde.
Polis ve ranger dedigimiz otopark cezasi kesen korucular surekli gorevde. Kurallara uymayanlarin gozunun yasina bakmiyor ve ceza kesiyorlar. Kurallar cok kati degil, biraz da esnek gibi ama gene de cok yuksek ceza yiyenlerin haberlerini aliyoruz. Mesela ayni aileden degilsen, en fazla iki kisi bir arada olabiliyor. Yani yolda arkadaslarinla karsilassan durup konusamiyorsun. Konusursan aranda 1,5m mesafe olmasi lazim, ama polis varsa pis pis bakip kalabaligi dagitiyor. Toplu alanlardaki spor aletleri kapali ama basket sahalari acik. Gene de fazla kalabalik olursa hemen basinda bir polis arabasi beliriyor. Parklarda piknik falan yapmak yok, sadece egzersiz yapmak serbest. Normalde tek tuk kosan olurdu, simdi normalden daha kalabalik yesil alanlar. Yoga matini, agirliklarini alan kendini parka atiyor. Aralarda hep 1,5 metre mesafe…
Marketlerde icerisi cok kalabalik olmasin diye kapida control var. Giris sirasinda onundekine yaklasma diye yerler isaretli. Girerken kolonya ve lokum tutuyor kapidaki gorevli.. yok ya, saka, el dezenfekatni veriyor herkese. Alisveris sepetlerini silmek icin bir de dezenfektan mendil veriyor. Avusturalya vatandaslarinin telefonlarina bir takip aplikasyonu yuklemeleri icin cagri gonderip duruyor hukumet. Bu aplikasyon herkesin nerede oldugunu aktif olarak takip edecek. Goya Coronali birilerinin yanindan gectin mi, gecmedin mi ona bakacak, riskli bir ortamda bulunduysan seni bulup izole edecek, falan… 1984’un gercek olmasi bugunlere kismetmis.. Bir anda butun dunya polis devleti oluverdi…
tüh be kötü olmuş ama şimdilik güvende kalın tc de durum kötü valla
Yavuzdoğan Ailesinin Endonezya Macerası , 18 Nis 2020 Cmt, 14:14 tarihinde şunu yazdı:
> selenyavuzdogan posted: “Ailece Haziran sonunda Turkiye’ye tasinmayi > planliyorduk ve buradaki mobilyalari Mayis sonu gibi satip, verip, > bavullarimizi alip gideriz diye dusunuyorduk. Haziran’a kadar burada > kalmamizin tek sebebi, cocuklarin arkadaslariyla biraz daha vakit > gecirmesi” >
Kotu oldu gercekten… Ama evet, burada salgin bitti gibi. Cuma gunu eve iki kisiyi davet bile edebilecegiz. Yavas yavas okullari aciyorlar. Cok kotu degil yani, sadece belirsizlik delirtiyor.