Bazi gunler iyi, bazi gunler daha zor geciyor. Bazi gunler enerjik kalkiyorum, egzersiz, arkadaslarla konusmak, evi toplamak, yemek yapmak keyif veriyor. Bazi gunleri uyuyarak gecirmek istiyorum, yataktan cikasim olmuyor. Elime kagit kalem alsam, icimden canavarlar, hayaletler, yuvasindan firlamis gozler, girtlagima yapismaya hazirlanan eller cikiyor. Her gun evde birisi depresif oluyor. Kimin sirasi ne zaman gelecek belli olmuyor…
Evi bosaltmaya ve bavullari hazirlamaya calisiyorum. Tasinma oncesi iki tane seyahatimiz salak corona yuzunden iptal olunca, bu seyahatlerde goturmeyi planladigim 150kg elimizde kaldi. Bunlari en ucuz goturme yontemini bulmak her gun cozmeye calistigim bir bulmaca seklinde ilerliyor. Hava kargo sirketlerinin fiyatlarinin gunluk borsa gibi degismesi de ustune tuz biber ekiyor. 18.Mayis’a biletimiz var ve her sabah ilk yaptigim sey Flight Radar’dan ucaklara bakmak. Ne yazik ki haftalardir Istanbul’a sadece bir iki kargo ucagi disinda pek ucak inmiyor.
Gidecek miyiz, gidemeyecek miyiz? Evi dimdizlak bosaltip burada daha uzun kalmak zorunda olursak ne olacak? Evin anahtarlarini ne zaman teslim edecegim, arabayi ne zaman satacagim? Evden cikma oncesi temizligi ne zamana ayarlayayim? Anahtarlari nasil tesim edecegim? Ucustan onceki 1-2 gun otelde mi kalsak? Ama ya ucak o gun kalkmazsa? Butun bunlari dusunmek, zamanlamasini ayarlamaya calismak beni deli ediyor.
Baska bir stres konusu da goturemeyecegim esyalari ihtiyac sahiplerine ulastirmak. Turkiye’de ve Endonezya’da istemedigim esyalardan kurtulmak ne kadar kolaymis meger. Ihtiyaci olan birine ulasmak icin cok fazla caba harcamaya gerek yoktu, ya o kisilere yada kurumlara gonderiyordum, yada birileri gelip aliyorlardi. Avusturalya’da kurtulmak istedigim esyalar cope degil de ihtiyaci olan birilerine gitsin diye inanilmaz bir caba harciyorum ve bu da beni cok yoruyor. Ya satmam, yada kullanacak birilerini bulmam lazim ki, bu gercekten de kolay degil. Birinci dunya ulkesi problemi deyip gecebilirim ve cope atip kurtulabilirim, ancak her biri alinteriyle satin alinmis, kullanilir durumda esyalarin cope gitmesine yuregim el vermiyor.
Tabii bir konu daha var ki, onu kimse dusunmek bile istemiyor. Su anda Turkiye’ye yurtidisindan gelen herkes universite yurtlarinda 15 gun karantinada kaliyor. Karantina sonunda Covid19 testi yapiliyor ve test sonucu negatif cikarsa evlerine gonderiliyor. Biz gittigimizde nerede karantinada kalacagiz? Hepimiz ayni odada mi kalacagiz? Falan filan, bir suru soru kafamizda ama kimse endisesini fazla dile getirmiyor.
Ozetle baydi beni bu corona. Bitse de hayatimiza donsek, arkadaslarimizla kucaklassak. Zaten isin en aci kismi da buradaki arkadaslarima veda edemeden, kucaklasamadan gidiyor olmak. Yoksa gercekten de Turkiye’ye donmeyi, evim diyebilecegim bir yere rahatca yerlesmeyi, sokaga cikamasam bile evimin tadini cikarmayi dort gozle bekliyorum. Tasinmamizin boyle sacma bir doneme denk gelmesi talihsizlik oldu. Tek tesellisi torunlara anlatacak cok hikaye cikiyor olmasi.