>Turkiye’den uzakta yasamaya basladigimizdan beri aile kutlamalari olayini bir turlu rayina oturtamadim. Turkiye’de dogal olarak cevreye ve diger aile fertlerine uyarak belli bir bayram ve yilbasi kutlamasi icinde buluveriyorduk kendimizi, ama burada bunu bir turlu istedigim gibi yapamadim. Aslinda uzaklasinca, Turkiye’dekilerin de dogru duzgun yapilmadigini farkettim. Bayramlarin olmasi gerektigi kadar ozel kutlanmadigini, bazi cok guzel kutlamalarin ayrimcilik golgeleri altinda kaldigini farkettim. Yilbasi maskesi altinda uygulanan Noel kutlamalari ise daha bir karaktersiz ve komik gorundu gozume.
Uzun zamandir aklimda bize has bir aile kutlamasi tasarlamak. Cocuklar icin cok onemli oldugunu dusunuyorum bu kutlamalarin, buyuduklerinde kalplerini isitacak anilari olsun, yilin belli zamanlarinda bu tatli anilarla bazi degerleri hatirlasinlar, cocukluklarina bir anligina da olsa geri donsunler istiyorum. Bu tur kutlamalarin en onemli kismi hazirlik rituelleridir. Nasil uyku rituelinde, dis fircalama, pijamalari giyme, okunacak kitabi secme eylemleri, beyinlere „biraz sonra uyunacak“ mesaji gonderiyorsa, kutlamalarin rituelleri de „yakinda cok mutlu bir olay yasanacak“ mesajini verir, mevcut ruh halinden baska bir ruh haline gecisi saglar. O yuzden bayramlardan once o kadar bayram temizligi, bayram alisverisi, bayram yemeklerinin pisirilmesi gibi eziyetli islere, seve seve katlanilir. Bu rituellerin guzel tarafi, gelenek haline geldiginde, cok fazla dusunmeden, otomatik olarak yapilabilmesi, bilincaltinin hakimiyeti ele alarak, beyni fazla yormadan, vucuda yapilmasi gerekenleri yaptirmasi, beynin ise gelen mutluluk ve heyecan mesajlariyla birazcik olsun keyif yapabilmesidir. Belki de yuzyillardir suregelen torenlerin, genlerimize isleyen bilgileridir bu hazirlik asamalarinin bu denli kabul edilir ve purussuz gecmesi.
Tam ciddi ciddi bir aile kutlamasi tasarlama projesini acilen gerceklestirmem gerektigini dusunurken, etrafta bir anda Noel hazirliklarinin baslamasi ilginc dusuncelere sebep oldu bende. Lara eve gelip de Santa Claus’tan bahsedince, „gercekte Santa diye biri yok“ diyemedim. O zaten biliyor buyuk ihtimalle ama gidip arkadaslarinin hayal dunyasini yikmasina gonlum razi gelmedi. Her gittigimiz alisveris merkezinde rastladigimiz buyulu melodiler sacan korolar ve orkestralar, rengarenk, isikli Noel susleri, insanin icini isitiveren dev zencefilli kurabiye evler ve cocuklarin (ve tabii ki buyuklerin) hemencecik girdabina kapiliverdikleri bu mutlu, sevgi dolu, hafif atmosferden daha hos ne olabilir? Kutlamayi aile icinde yapmak tabii ki cok guzel bir sey ve bize ozel birsey mutlaka olmali, ama binlerce insani ayni anda etkileyen boyle kollektif bir kutlamadan neden mahrum kalalim ki diye dusunuyorum. Noel kutlamalarini yilbasi kutlamasi adi altinda yapip, kafamizi kuma gommeye devam mi edelim yani? Cocuklar neyin ne oldugunu bizden daha iyi bilirken, onlari senelerdir bizim kandirildigimiz gibi kandirmaya mi calisalim? Noel kutlamasi iste agac suslemek, agacin altina, coraba, somineye hediye asmak. Bunun nesi kotu? Neden baska bir kalip icine sokma cabasi?
Dinlerin insanliga tek faydasi belki de bu kutlamalar, bana gore tabii ki. Yoksa insanlari bolmekten, guc ve otorite savaslarina zemin hazirlamaktan, bir suru insanin olumunden sorumlu olmaktan baska ne ise yaradigini bilmiyorum din denen seyin, yada din kisvesi altina sokulan seylerin. Insanlarin farkiliklarini degil de, benzerliklerini one cikararak, daha da mutlu olaylar haline getirsek bunlari fena mi olur? Bizim Nasreddin Hoca’miz, CocaCola’nin yarattigi noel baba gibi bir karakter olamadi, biz bunu yapamadik diye bizim cocuklarimiz bu eglence ve paylasim atmosferinden uzak mi kalsin? Hem seker bayrami kutlasin, hem noel, ne olmus yani? Birilerini mutlu etme, heyecanla bir takim hazirliklara girisme telasina kaptirmisiz kendimizi, evi mis gibi zencefilli kurabiye kokulari burumus, kotu mu? Herkesi sarip sarmalayan o hafif, pozitif atmosfer bizi de bir anligina hayatin agriligindan uzaklastirmis, n’olmus yani?
Ey, cocugunun alisveris merkezindeki noel babanin kucagina oturup resim cektirmesine izin vermeyen baba, sana sesleniyorum. Anladi mi cocuk senin tepkinin sebebini? Bir sonraki Halloween’de noel baba kiligina girmek istemesi, olayin onun gozundeki yerini gostermiyor mu zaten? Kirmizi, eglenceli bir kostum, alinip verilen hediyeler, renkli isikli susler, guzel muzikler, rengarenk sekerler.. Bu kadar iste. Neden yasamasin bunu? Sen ona baska bir alternatif sunabiliyor musun?
Tanriyi ogrensin cocuklarim, onu sadece kendi iclerinde aramayi, sukretmeyi, her canliya saygi ve ihtimam gostermeyi, gucsuzu korumayi, ihtiyaci olana yardim etmeyi, her zaman dogrularini takip etmeyi, kalbiyle gulmeyi, kalbiyle sevmeyi… Bu degerler yerinde olmadiktan sonra ha plastik bir agaca susler asmis, ha gelip benim elimi opmek istemis, ne farkeder?
Mevlana benim icin demis zamaninda, ben niye bu kadar kendimi yordum ki bunlari yazmaya simdi?…..
Ne Hristiyan, Musevi ne de Müslüman’ım,
ne Hindu, Budist, Sufi veya ne de Zen.
Ne bir din ne de bir kültürel sistem.
Ne Doğu’danım ne Batı’dan,
ne de denizden veya topraktan.
ne et kemik, ne de ruhum,
ne hava, ne su, ne ateş ne de toprağım.
Yokum, ne bu ne de öteki dünyada,
ne Adem ve Havva’dan geldim
ne de herhangi bir yaratılış hikayesinden.
Yerim yersizdir, izsizliğin iziyim. Ne vücut ne de ruh!
Ben sevgiliye aidim ki dünyayı bir gören ve o bir çağrı ve bilgi, ilk, son, dış, iç sadece nefes alan bir insan.
MEVLANA
>Biz de öyle, yalnizca cok iyi aktardigin gibi cocuklarin anilarina katki olsun diye adetleri yerine getiriyoruz. Yaslari ilerledikce, akillari erdikce gereksizligini de aciklamaya calisiyoruz. Örnegin 1. advent (Noel'in geriye sayiminin basladigi 1. pazar gunu, eskiden hicbir Pazar acik olmayan magazalarin yilda birkez Pazar gunu acik oldugu gun, ayni bizdeki alisveris arabalarinin tikabasa dolduruldugu Ramazan'in ilk gunu)icin marketten gönderilen pahali salam-sucuk-sosis cesitlerinin reklam kagidini görunce Alp : Advente guzel yemekler yenmeli dedi, ben de: eskiden insanlar bu tur yemekleri sadece yilda Advent-Noel-Bayram gibi zamanlarda yiyebilirdi, artik cogu insanin her gun yeme sansi var diye aciklama yaptim.
>vay Selen ilk politik yazin ama dokturmussun bravo, yurekten katiliyorum:) Bagnazlik en kotusu gerisi hikaye. Eline, diline saglik:))
>Alp ve Ege'nin Annesi, hosgeldin :)Ornek cok guzel. Mantikli aciklamasini yapmak iyi fikir gercekten, ozellikle bizimkiler gibi farkli kulturlerin ortasinda buyuyen cocuklar icin. Beste, sagol, gercekten ilk sayilir. Etliye sutluye pek bulasmama egilimindeyimdir ama dayanamadim bu sefer.
>Ne güzel yazmışsın. Biz de burada yaşamaya başladığımızdan beri bizim bayramlarımızın ne kadar içerikten yoksun olduğunu fark ettim. Özellikle de çocukarı olaya dahil etme anlamında. Dini içeriğini bir kenara bırakarak, buradaki bayramların, kutlamaların hepsini elimden geldiğince Lara'ya yaşatmaya çalışıyorum. Ben bu yaşımda bu kadar keyif alabiliyorsam, Lara için ne muazzam bir keyiftir diye düşünüyorum hep.Keşke herkes bizler gibi görebilse, bizler gibi yaklaşabilse.
>Sıkı bir politikacı geliyorrr…Önceki yazılarda bahsettiğin gibi mutfağında enfes lezzetler hazırlayacağın bir Cafe'yi mi tercih ederdin,yoksa günümüz sorunlarına düşünsel yardımı mı?
>Zeynep, bence de bizim kutlamalarımız hep yetişkin odaklı ve sanırım bize gelene dek pek çok öğesi kaybolmuş gitmiş. Zaten, hele siz Avrupa'da o kadar içindesiniz ki bu kutlamaların, dışlasanız Lara sorgular bence. Çok iyi yapıyorsun, çocuk tadını çıkarsın sonuna kadar. Haluk, yok ya, benden politikacı falan olmaz. Olsa olsa ya çiçek çocuk yada Green Peace eylemcisi olur.
>Selencim ,aklına yüreğine sağlık.(Her satırına katıldığım) düşüncelerini ne kadar duru bir şekilde dile getirmişsin. Lara ve Arda senin gibi bir anneye sahip oldukları için çok şanslılar. Tabii ki Tunc'un da baba olarak hakkını yemiyelim. Pazar günü Lara ile hazırladığınız zencefilli kurabiyeler bitti mi ? Meme
>Meme'cim, çok öpüyorum seni, teşekkür ederim. Zencefilli kurabiyeler bitmedi, bugün süsleyeceğiz çocuklarla 🙂
>Soluksuz okudum yazdıklarını yüreğine sağlık, iyki yorum yazmışsın bana da ben de senin gibi bir insan tanıma mutluluğna erişebildim:))
>Hoşgeldin Zeynoo, çok teşekkür ederim. Ben de çok memnun oldum :)Sevgiler