>Kuaföre gidip üç saat mi öldürmek , yoksa artık saklanamayan beyaz saçlarla, sanki onlar yokmuş edasıyla gezmeye devam mı etmek ? işte bütün mesela bu….
O üç saatte neler yaparım ben! Çocukları doyurur yatırırım, Deep Indonesia Dalış Fuarına giderim gelirim, bir de yolda uyurum, hatta gelir apple crumble yaparım.. bu hafta da yine beyaz saçlarla kaldım, bir çaresine bakacağız artık şapka, bandana falan… Hem bu hafta interview’lar yapıcam, saygın bir havam, ağırlığım olur, daha iyi.. oooh, iyi ki boyatmamışım saçımı!
>ben geçen mahalle baskısına dayanamayarak kendi rengine boyattım ilk defa, beyazlar yüzünden. kendi rengine boyatınca yani açma işlemi falan olmayınca 50 dk kadar sürüyor.
>Ben de kendi rengine yani bildigimiz kahverengine boyatmak istiyorum aslinda, baska rengi hic istemedim. Ama burda, yaklasik 3-4 ay once, arkadas tavsiyesiyle bir kuafore gittim. Ingilizce konusan bir kul yoktu, e ben de Endonezya’ca hic bilmiyordum o zaman. Katalogdan rengi gosterdim, biseyler soyledi gitti, boyayi hzirladi, boyadi. Saclar kuruyunca bir baktim, basbayagi siyah olmus! Simdi onu duzeltmeye ugrasiyoruz, ondan biraz uzun suruyor.