>Binbir gece masallari

>Cocuklar uzun suredir kendi odalarinda, kendi baslarina yatiyorlar. Ancak araya seyahatler, gec saatlere kadar suren cocuklu toplantilar , ozellikle de yagmurlu mevsim girince duzen ister istemez sasiyor. Cocuklarin hayatimizin, yasadigimiz guzel anlarin bir parcasi olmasini istedigimiz icin sasiyor. Misafirler oldugunda cocuklar hakli olarak erken yatmak istemiyor. “Aylardir gormedigi babanesiyle bir saat daha fazla vakit gecirmis, cok mu?” diye dusunerek bunlara goz yumuyoruz. Bence bu degerli anlari yasamak, bizim kadar onlarin da hakki, kararda bir yanlislik gormuyorum. Yagmurlu mevsim ise basli basina bir sorun. Evi titretecek gucte gokgurultuleri oldugunda minikleri koynumuza alip, evin tepesine agac yikilmadan, evi su basmadan, havuz tasmadan firtinanin gecmesini beklemekten baska yapacak bir sey yok gercekten.

Aksam rituelinden sonra minikleri yataga gonderiyoruz. Her zamanki kuralimiz, eger yatmalari gereken saati gecirirlerse, gece kitabi okunmayacak. Yani soz dinleyip erken yatmanin odulu kendi sectikleri birer kitabi okumak, biraz yatakta oynasmak. Ama bu saat gecerse birer opucuk verip, isigi kapatip cikarim gozlerinin yasina bakmadan. Hikaye okunsun yada okunmasin, erken ya da gec olsun farketmez, eger hala uyumak istemiyorlarsa, hele de iceride biz film seyrediyorsak yada misafirimiz varsa eglence bundan sonra baslar.

Iki minik, mahzun bakislarla elele tutusarak yavasca iceri suzulurler. Kapida durup, sessizce bizim onlari farketmemizi beklerler. Bahane coktur ne de olsa, her geceye ayri hikaye yazilir. Arda’nin cisi gelmis olabilir, Arda susamis olabilir, Arda korkmus olabilir, karni agriyor olabilir, odada vizilti duyulmus olabilir, klima cok acik yada cok dusuk ayarda olabilir, bir yerleri kasiniyor olabilir… Bu senaryolarda Arda huzunlu bir sekilde sessizce gozlerimizin icine bakarken, konusmayi Lara yapar. Olayin kurgusu onceden yapilmistir, Lara fisir fisir talimatlari vermistir „simdi sen karnini tut”, “sen simdi susamis ol, tamam mi?” gibi. Bazan Arda isbirligi yapmaz sanirim, o zaman Lara tek basina gelip kendi rolunu tek basina oynar yada Arda’yi sikayet eder. „Arda cok konusuyor, uyuyamiyorum“ yahut „Arda gurultu yapiyor uyuyamiyorum“ diye. Ilki gercekci olmasa da, ikincisi genelde dogrudur, cunku Arda’nin uyumak icin yanina aldigi oyuncaklar genelde araba oldugu icin bunlari uyuyana kadar tikirdatir. Bazan da yagmurdan yada gok gurultusunden korkarlar ama bu durumda cocuklara sonuna kadar hak verilir cunku tropik firtinalar evi titretecek sekilde gurledigi icin, yumak olur, birlikte firtinanin gecmesini bekleriz. Uyumak mumkun degildir o seste.

Firtina yoksa, cocuklar gerisin geri yataga gonderilirler. Susamislarsa su verilir, cis gelmisse yada karni agiryorsa tuvalete goturulur, Arda gurultu yapiyorsa Arda’ya „gurultu yapma“ denir ve onlar tatmin olmamis bir sekilde yataga donerler. Bazi geceler bu fasil bir kac kez takrarlanir. Her gecenin hikayesi farklidir ama hep ayni sekilde, onlari yataga gondererek biter.

Bazan isyan bayraklarini cekerler. Birsey isterler, herhangi bir sey olabilir. Benimle yatmak isteyebilirler, hic yatmak istemeyebilir, bir kitap daha okumami isteyebilir, olasiliklar sonsuz ama ortak nokta o an gerceklestirilmeyecek birsey olmasi. O zaman kollarini kavusturup, kafalarini goguslerine dusururler ve somurturlar. Ya kapinin arkasinda, yada yataklarinin dibinde yanyana dururlar. Biri ne yaparsa digeri de onu takip eder isyan ciktiginda. Ikincisinin isyan sebebini anlamasi, bilmesi, hak vermesi hatta alakali olmasi gerekmez. Dayanismanin muthis bir ornegi vardir bu kez sahnede. Gulmemek icin yanaklarimizi isirarak isyani yatistirir, hikayeyi yine yatakta bitiririz.

16 thoughts on “>Binbir gece masallari

  1. >Bizimkilerin son bahaneleri, en çok işe yarayanı:acıktım dır. Gece öğünleri daha güzel oluyor, tahin pekmez bazen, bazen -dün geceki gibi- tavada yumurta, yanına yoğurt, kurusoğan olacak, acıktım dediler mi babaları dayanamaz, yesinler yesinler. En uzun uyanık kalmalarını sağlayan bahaneleri bu, sonra çileri gelir, sütünü içmei unutmuş olabilir, Umut bir bilim kurgu filmini izlemeyei çok istiyordur, baba oğul izlerler sonuna dek. Bazen Umut maç izlemek ister, futboldan nefret eden baba, oğlunun hatırına izler, gollere sevinir onunla, biz kız kıza yorganın altında kikirderiz bu arada. Sabaha ben söylenirim; bugün erken yatılacak, ama onlar ne yapar ne eder uykuyu geciktimeyi kafalarına koymuşlarsa becerirler bu işi. Aile olmak çok güzel!

  2. >Buyudukleri zaman artik istesen de beraber uyuma fasillari bitecek. O yuzden bence simdi tadini cikar. Bi de baksana yaa kardeslik gibisi yok!!!!! :))

  3. >Açalya, çok teşekkürler. O isyan halinin fotoğrafını çekemedim bir türlü, görsen gülmekten ölürsün. Çok komikler :)NarincE, sizinkilerin bahanesi iyiymiş gerçekten. Bizimkiler o yaşlara geldiklerinde neler çıkaracaklar. Aile olmak çok güzel, yürekten katılıyorum :)Lilly ve Pepper, ışıkları kapatıp çıkıyorum ama arkamdan geliyorlar 🙂 Bazı durumlarda bir taneyle başetmek, iki taneyle başetmekten daha zor oluyor inan. Duygu, tabii yaa, kardeş gibisi var mı? Haklısın, biz de her fırsatı değerlendiriyoruz zaten. Baba seyahatte olduğunda bizim yatakta koyun koyuna yatıyoruz. Ne keyiftir o, ooff..

  4. >ekşi maya şeysi buldum hem de videolu anlatım. malum ben anlatım özürlü, atlarım en önemli kısmını burdan izle. ben bu akşam eve gidince hemen yapıp kenara koyuyorum :)http://annemmutfakta.tv/video/hulya-erol/evde-gida/eksi-mayanin-hazirlanmasi/index.html

  5. >Nalan, supersin, cok tesekkurler. Ben bu Hulya teyzenin hastasiyim zaten. Senin gonderdigin sayfada yan tarafta nohut mayasi ve pastirma tarifi de vardi.. Pastirma uzun zamandir aklimda, sabah sabah iyice gaza gelmis durumdayim. Sanirim gozumu karartacagim bu hafta sonu 🙂 Aksam hem eksi maya, hem de nohut mayasini baslatmayi dusunuyorum. Lapis Lazuli, 🙂 haklisin Lara'lar pek bicir bicir oluyorlar sanirim. Kesinlikle ayni hisler icindeyim, hem gelecek gunleri heyecanla bekliyorum hem de buyudukleri icin icten ice uzuluyorum. Karisik duygular..

  6. >selen,ben akşam başladım ekşi mayaya. pastırma için de gözünü korkutma. bizdeki gemi personelinden becerikli bir çarkçıbaşımız var. o denedi sonuç süpermiş, bize kalmadı tabi hepsini hüpletmişler 🙂

  7. >Rostoyu beğenmenize çok sevindim sevgili Selen. Tarhana çorbası da mis gibi olmuştur. Kokoreç benim de canım çok çekiyor şu günlerde, üşenmesem de yapsam. Sizin için daha zor olmalı, özlenilen tadlar. Kokoreç var mı oralarada?

  8. >NarincE, bagirsak satiliyor. Buradakilerin de bagirsak kullandiklari yemekleri var. Iskembelerini denedik, cok temiz cikti, ama bagirsak ne kadar temiz olur guvenemedigim icin bir turlu elim gitmedi simdiye kadar. Ama kim bilir, her an gozum donebilir 🙂

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Twitter picture

You are commenting using your Twitter account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s